Makale serilerinden |
19. yüzyılda ilk kez ortaya çıkan ve isimlendirilen Anarko-feminizm veya Anarka-feminizm, anarşizm ile feminizmi bir araya getirir ve ataerkilliği hiyerarşinin ve dolayısıyla da toplumun temel problemlerinden biri olarak değerlendirir. Anarko-feministler ataerkillik ve maşizm ile savaşın sınıf çatışmalarının ve devlete yönelik anarşist mücadelenin bütünleyici bir parçası olduğuna inanırlar. Özünde, bu felsefe anarşist mücadeleyi feminist mücadelenin gerekli bir bileşeni olarak görür. Feminizmi de anarşist felsefenin gerekli bir bileşeni olarak görür. L. Susan Brown, "Anarşizm, tüm güç ilişkilerine karşı çıkan bir siyaset felsefesi olduğundan, doğası gereği feministtir" iddiasında bulunur.[1]
Anarko-feminizm, cinsiyetler arasında "eşit bir zemin" yaratmayı amaçlayan, anti otoriter, antikapitalist, baskı karşıtı bir felsefedir. Anarko-feminizm, diğer gruplara, partilere veya otoritelere ihtiyaç duymadan cinsiyetlerarası sosyal ve ekonomik özgürlüğünü savunur.[2][3][4]