Harold Macmillan | |
---|---|
Birleşik Krallık Başbakanı | |
Görev süresi 10 Ocak 1957 - 18 Ekim 1963 | |
Hükümdar | II. Elizabeth |
Yerine geldiği | Anthony Eden |
Yerine gelen | Alec Douglas-Home |
Muhafazakâr Parti Lideri | |
Görev süresi 10 Ocak 1957 - 18 Ekim 1963 | |
Yerine geldiği | Anthony Eden |
Yerine gelen | Alec Douglas-Home |
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı | |
Görev süresi 7 Nisan 1955 - 20 Aralık 1955 | |
Başbakan | Anthony Eden |
Yerine geldiği | Anthony Eden |
Yerine gelen | Selwyn Lloyd |
Birleşik Krallık Savunma Bakanı | |
Görev süresi 19 Ekim 1954 - 7 Nisan 1955 | |
Başbakan | Winston Churchill |
Yerine geldiği | Harold Alexander |
Yerine gelen | Selwyn Lloyd |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 10 Şubat 1894 Chelsea, Londra, Birleşik Krallık |
Ölüm | 29 Aralık 1986 (92 yaşında) Chelwood Gate, East Sussex, Birleşik Krallık |
Partisi | Muhafazakâr |
Maurice Harold Macmillan (d. 10 Şubat 1894 – ö. 29 Aralık 1986), Muhafazakâr Parti üyesi İngiliz siyasetçi, 1957-1963 arası Birleşik Krallık başbakanı.
Macmillan'ın ilk icraatlarından biri, Kıbrıs'ta hapisteki başpiskopos Makarios'u serbest bırakmak oldu. Bu, İngiltere'nin Kıbrıs sömürgesindeki katı siyasetinden vazgeçmesinin ilk sinyaliydi. 19 Haziran 1958'de açıklanan Macmillan planı, yedi yıllık bir geçiş dönemi çerçevesinde adaya siyasi otonomi tanıyordu, adadaki Türklerin ve Rumların siyasi haklarını belirliyordu.[1]
Amerikan nükleer füzelerinin İngiltere'de konumlandırılması böylece ülkesinin nükleer caydırıcılık kazanması için ABD ile müzakere yaptı. 1962'de Nassau Antlaşması ile Polaris füzelerini almayı başardı. Bu anlaşmaya kızan Fransa cumhurbaşkanı de Gaulle, İngiltere'nin AET üyeliğini veto etti.
İngiltere, ABD ve SSCB arasında 1962'de imzalanan Nükleer Testlerin Kısmen Yasaklanması antlaşmasının mimarlarındandı.
Macmillan, Süveyş Krizi sonrasında soğuyan ABD-İngiltere ilişkilerini düzeltmek için çaba harcadı ve başarı sağladı. Avrupa ülkelerine yakınlaştı, AET'ye geç de olsa üye olmak için çaba gösterdi. Başbakanlığı döneminde Afrika'daki İngiliz sömürgeleri bağımsızlıklarını kazanmaya başladılar. 1957'de Gana, 1960'ta Nijerya ve 1963'te Kenya bağımsız oldu. Ancak Orta Doğu'daki İngiliz siyaseti müdahaleci olmaya devam etti. Irak'a ve Umman'a müdahale edildi.
Macmillan'ın ekonomideki başarısı, 1959 yılındaki genel seçimleri Muhafazakârların kazanmasını sağladı.