Makale serilerinden |
Sosyoloji |
---|
Konular |
Hukuk sosyolojisi, sosyoloji boyutuyla hukuk eksenli araştırmalar yapan bir bilim dalıdır.
Hukuk çok boyutlu bir olgu, bir kurumdur. Hukukun bir norm düzeni olarak olumlu hukuk niteliğinde uygulama boyutu, sağtöresel değer içermesi bakımından felsefi boyutu, toplumsal bir olgu olması bakımından da sosyolojik boyutu vardır. Birincisi hukuk bilimini, ikincisi hukuk felsefesini, üçüncüsü hukuk sosyolojisini ilgilendirmektedir.
Hukuk sosyolojisi yeni ilkeler yaratmaz, yaratılan ilkelerin gelişimine katkıda bulunur onları düzenler. Hukuk bilimiyle etkileşim, işbirliği ve yardımlaşma halindedir. Bunun nedenini ise sosyologların, kurumsal gerçekliği ön planda tutmalarıdır.[1]
Hukuk sosyolojisi açısından değerlendirildiğinde hukuk, basit bir yürürlük problemi olarak ele alınamamaktadır. Bir hukuk normunun usulüne uygun çıkartılmış olması onu kendiliğinden etkin hale getirmemektedir. Hukukun etkinliğinin öne çıkartılması, hukukun varlığının gözlem yoluyla ve fiili bir ilişki olarak “sonradan” saptanması anlamına gelmekteyken hukuku bir yürürlük problemi çerçevesinde ele alan yaklaşımlar açısından hukuk, ortaya çıktığı andan itibaren var kabul edilmektedir. Mahkemelerin ya da yargılamanın hukuk sosyolojisi yaklaşımı açısından hukukun saptanması söz konusu olduğunda özel bir yeri olduğu ilk anda dikkatleri çekmektedir. Yargılama, soyut normatif düzenlemenin olgusal olarak görünür olduğu yer; ideal bir tasarım olan hukuksal düzenlemenin gerçek dünyadaki yansıması özelliğini taşımaktadır.[2]