Marquis de Sade

Marquis de Sade
Sade'ın 1760 tarihli, kendisine ait olduğu bilinen tek portresi, çizildiği tarihte 19 yaşındaydı.
Okunuşmaʁki də sad
Doğum2 Haziran 1740(1740-06-02)
Paris, Fransa
Ölüm2 Aralık 1814 (74 yaşında)
Charenton Akıl Hastanesi, Val-de-Marne, Fransa
MilliyetFransız
MeslekAristokrat ve yazar
Önemli eser(ler)Sodom'un 120 Günü
Yatak Odasında Felsefe
Juliette
StilLiberteryen
İmza

Donatien Alphonse François le Marquis de Sade (Fransızca okunuşu: maʁki: dəsad) (2 Haziran 1740 - 2 Aralık 1814), Fransız aristokrat ve felsefe yazarıdır. Erotik edebiyatın önemli yazarlarındandır. Genellikle sert pornografik yazılar yazardı.

Yaklaşık 29 yılını hapishanede, 13 yılını akıl hastanesinde geçirmiştir ve en önemli eseri Les 120 journées de Sodome ou l'école du libertinage'nü hapishanede yazmıştır. Eser günümüzde bile oldukça sakıncalı görülür. Ünlü yönetmen Pasolini romanın günümüze uyarlaması olan Salo ya da Sodom'un 120 Günü filmi çekmiştir. Diğer önemli eseri de Justine'dir. Sadizm'in kökeninin onun yazdıklarına dayandığı bilinir.

Yazılarında ahlakı, yasayı, dini öğeleri dikkate almadan aşırı özgürlüğü (hatta ahlaksızlığı) ve en iyinin zevk olduğunu savunuyordu. Sade, 32 yıl farklı hapishanelerde ve akıl hastanesinde hapsedildi; on bir yıl Paris'te (on yılı Bastille'de geçti), bir ay Conciergerie'de, iki yıl kalede, bir yıl Madelonnettes'de, üç yıl Bicêtre'de, bir yıl Sainte-Pélagie'de ve 13 yıl Charenton akıl hastanesinde. Yazılarının çoğunu tutuklu olduğu dönemde yazdı. "Sadizm" kavramı adından türetilmiştir.

Sade kitaplarında kişilerarası ilişkilerde insanın insanî yanı bir kez yitirildiğinde, neler olabileceğinin bilgisini verir. Kişilerarası ilişkilerde insanın sahip olduğu onur bir yana bırakıldığında, ortaya çıkan yeni ilke kendi yararını koruma sonuna kadar götürülecek olursa; zorunlu olarak "sadizm"e varılır. Yani insandaki insanî olan tek şey doğaysa, doğrudan doğa nedenselliği insan türünün yapıp etmelerini belirliyorsa, insan olmak cani olmayı da beraberinde doğal olarak taşır. Eserlerinde ahlakî eylemin belirleyicisi olarak etik değerler değil de, içgüdüler ya da "koşullu buyruklar" eylemin "ilkesi" yapılırsa neler olacağını anlatır.


Developed by StudentB