Oyun, genellikle iyi vakit geçirmeye yarayan, eğlendirici ve bu sebeple bazen bir eğitim aracı olarak da kullanılabilen etkinlik. Oyun, ücret karşılığında yapılan işlerden ve estetik ya da ideolojik unsurların bir ifadesi olan sanattan farklıdır. Buna karşın net bir ayrım da yoktur: Profesyonel oyuncuların rekabet ettiği spor müsabakaları, mahjong, solitaire ya da bazı video oyunları buna örnek gösterilebilir.[1]
Oyunlar bazen sadece keyif için, bazen de ödül ya da başarı için oynanabilir. Amatör veya profesyoneller tarafından tek başına, takım halinde ya da çevrimiçi olarak oynanabilirler. Oyunlar bazen satranç turnuvalarında olduğu gibi, oyunu oynamayan insanların seyrettiği bir etkinlik olarak da karşımıza çıkar. Oyuncular öte yandan, kendi sıralarını beklerken aynı zamanda izleyici de olabilirler.
Bir oyunu meydana getiren temel bileşenler hedef, kural, meydan okuma ve etkileşimdir. Oyunlar fiziksel ya da zihinsel olabilir ve genellikle her ikisini birden içerebilir. Birçok oyun pratik becerilerin gelişimine fayda sağlar ve bu sebeple egzersiz amacıyla da kullanılır. Bazen ise eğitici, benzetimsel ya da psikolojik roller de üstlenebilir. Seksek, saklambaç, yakan top, basketbol, futbol, voleybol gibi oyunlar bu kapsamlarda incelenebilir.
Oyunlar, M.Ö. 2600 yıllarından beri[2] insan deneyiminin evrensel bir parçasıdır ve tüm kültürlerde mevcuttur. Ur Kraliyet Oyunu,[3] Senet, Mankala gibi oyunlar, bilinen en eski oyunlar arasındadır.