Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Ağustos 2022) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Tank; ana görevi doğrudan ateş gücü kullanımıyla düşman kuvvetlerine saldırmak olan, paletli ve zırhlı savaş aracı veya bu araçlardan oluşan birlikleri kapsayan askeri sınıf. Tankı diğer savaş araçlarından ayıran özellikleri ağır bir zırha, yüksek ateş gücüne ve her türlü arazide hızlı gidecek şekilde tasarlanmış sürüş takımlarına sahip olmasıdır. Her ne kadar masraflı ve lojistik açıdan çaba gerektiren araçlar olsa da, yer hedeflerine saldırma yeteneği ve piyadelerin moralini çökertmesi nedeniyle modern orduların vazgeçilmez unsurlarındandır.[1]
Ana muharebe tankının gelişine kadar, tanklar tipik olarak ya ağırlık sınıfına (tankette, hafif tank, orta tank, ağır tank veya süper ağır tank) ya da doktrinel amaca (kukla tanklar, kruvazör tank, piyade tankı, alev tankı veya keşif tankları) göre sınıflandırılırdı.
Modern tanklar, ana silahı dönen bir taret topu'na monte edilmiş büyük kalibreli bir tank topu olan, makineli tüfekler, güdümlü tanksavar füzesi veya roketatarlar gibi diğer menzilli silahlarla desteklenen çok yönlü mobil kara silah platformudur. Ağır araç zırhı var. Zırh mürettebat, aracın mühimmat deposu, yakıt deposu ve tahrik sistemleri için koruma sağlar. Tekerlekler yerine paletlerin kullanılması, operasyonel savaş seviyesi'nde gelişmiş operasyonel hareketlilik sağlar. Bu özellikler, tankın hem saldırı (güçlü ana silahlarından doğrudan ateşle) hem de savunma (sıradan piyade küçük silahlarına neredeyse dokunulmazlığı nedeniyle dost birlikler için ateş desteği) olmak üzere çeşitli yoğun savaş koşullarında iyi performans göstermesini sağlar.
Tanklar güçlü savaş makineleri olsalar da, nadiren tek başlarına hareket ederler. Zırhlarına ve hareket yeteneklerine rağmen omuz üstünden ateşlenen anti-tank füzelerine, mayınlara, topçu ateşine ve hava saldırısına karşı zayıftırlar. Bu nedenle genellikle diğer birliklerle bir arada hareket ederler. Aynı zamanda ormanlık arazide ve kentsel bölgelerde uzun mesafeli atış imkânının ortadan kalkması, görüş açısının darlığından tank mürettebatının tehditleri fark etmekte zorlanması ve hatta taretin hareket yeteneğinin kısıtlanması nedeniyle dezavantajlı duruma düşerler.
Tanklar ilk defa I. Dünya Savaşı'nda, siper harbi çıkmazını yok etmek için kullanılmış ve zamanla savaş alanında klasik süvari görevlerini üstlenmişlerdir. Tank ismi ilk kez İngiltere'de tank fabrikalarında kullanılmaya başlanmıştır. Bir savaş aracı yapıldığını saklayabilmek için işçilere İngiliz Ordusu için paletli su depoları üretildiği izlenimi verilmiştir.[2] Bir başka rivayete göre, Winston Churchill'a İngiliz Ordusu'nda görevli Subay Ernest Swinton tarafından sunulan gizli raporda yeni motorize silahtan bahsedilmekte ve üç adet olası isim önerilmektedir. Bunlar "cistern" (sarnıç, su deposu), "motor-war car" (motorlu savaş aracı) ve tanktır. Ancak tank söylenmesi kolay olduğu için tercih edilmiştir.[3] Ancak en zorlama senaryo Winston Churchill'un resmi biyografisinde geçmektedir. Bu yeni silahları saklamak için, çizimlerde ve projelerin üzerinde "Rusya'ya su taşıyıcı" (Water Carriers for Russia) diye yazılmıştır. Ancak yazarken kısaltma olarak "Rusya'ya WC" yazılabileceği düşünülmüş ve çizimlerde "Rusya'ya su tankları" olarak değiştirilmiştir. Bunun üzerine bu silahların adı tank kalmıştır.[4]
II. Dünya Savaşı'na kadar tanklar piyadelerin yüksek ateş yüzünden aşamadığı yerlerde kullanılıyordu. Bunun için her piyade bölüğünün belli sayıda tankı vardı. Tankı ana silah olarak kullanan ilk ülke Nazi Almanyası'dır.
Yaklaşık olarak yüz yıldır tanklar ve zırh taktikleri birçok gelişimden geçmiştir. Silah sistemleri ve zırhlar geliştirilmeye devam etmekle birlikte, birçok ulus konvansiyonel olmayan savaş döneminde bu kadar ağır silahların gerekliliğini tekrar gözden geçirmektedir.[5]