Ultraviyole (UV) veya morötesi; dalga boyu görünür ışıktan kısa, ancak X-ışınlarından uzun olan bir elektromanyetik radyasyon şeklidir. Güneş ışığında bulunur ve Güneş'ten çıkan toplam elektromanyetik radyasyonun yaklaşık %10'unu oluşturur. Ayrıca elektrik arkları, Çerenkov radyasyonu, cıva buharlı lambalar, bronzlaşma lambaları ve siyah ışık gibi kaynaklar tarafından üretilir. Uzun dalga boylu UV fotonları atomları iyonize edecek enerjiye sahip olmadığı için iyonlaştırıcı bir radyasyon olarak kabul edilmese de, kimyasal reaksiyonlara neden olabilir ve birçok maddenin parlamasına neden olabilir. Kimyasal ve biyolojik etkiler de dahil olmak üzere pek çok pratik uygulama, UV radyasyonunun organik moleküllerle etkileşime girmesinden türer. Bu etkileşimler emilimi veya ısıtma dahil moleküllerdeki enerji durumlarının ayarlanmasını içerebilir.
Kısa dalga UV ışık DNA'ya zarar verir ve temas ettiği yüzeyleri sterilize eder. İnsanlarda bronzlaşma, güneş yanığı ve cilt kanseri riskinin artması cildin UV ışığına maruz kalmasının bilinen etkileridir. Güneş tarafından üretilen UV ışık, eğer Atmosfer tarafından filtrelenmeseydi, Dünya karasal alanlarında yaşamın sürdürülemeyeceği düzyde olurdu.[1] 121 nm'nin altındaki daha enerjik, daha kısa dalga boylu uç UV havayı o kadar güçlü bir şekilde iyonize eder ki, yere ulaşmadan emilir.[2] Bununla birlikte, ultraviyole ışık (özellikle UVB), insanlar da dahil olmak üzere çoğu kara omurgalılarında D vitamini oluşumundan da sorumludur.[3] UV spektrumu bu nedenle yaşam için hem yararlı hem de zararlı etkilere sahiptir.
İnsan görüşünün alt dalga boyu sınırı 400 nm olarak alınır, bu nedenle ultraviyole ışınlar insanlar tarafından görülmez, ancak insanlar bazen ışığı bundan daha kısa dalga boylarında algılayabilir.[4] Böcekler, kuşlar ve bazı memeliler yakın UV'yi (NUV) görebilirler (yani, insanların görebildiğinden biraz daha kısa dalga boyları).[5]
|ad1=
eksik |soyadı1=
(yardım)