Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Temmuz 2022) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Zygmunt Bauman | |
---|---|
Doğumu | 19 Ekim 1925 Poznań, Polonya |
Ölümü | 9 Ocak 2017 (91 yaşında) Leeds, Birleşik Krallık |
Çağı | 20. yüzyıl felsefesi |
Bölgesi | Batı felsefesi |
Okulu | Batı Marksizmi, Kıta felsefesi |
İlgi alanları | Siyaset felsefesi, sosyoloji, siyaset, etik, postmodernite |
Etkilendikleri | |
Etkiledikleri |
Zygmunt Bauman (19 Ekim 1925, Poznan – 9 Ocak 2017, Leeds), Yahudi kökenli Polonyalı sosyolog ve filozoftur. Postmodern felsefenin hem sosyoloji alanında uyarlanmasını hem de genel kuramsal düzeyde sağlıklı bir şekilde değerlendirmesini ortaya koyan yapıtlarıyla tanınmaktadır.
Nazi Almanyası, Polonya'ya girene kadar Pózan'da yaşadı. Yahudi olduğu için Naziler tarafından öldürüleceği korkusundan Sovyetler Birliği'ne taşındı ve savaşın ardından Varşova Üniversitesi'nde doktorasını yaparak Doçentlik sınavını verdi.
1954'ten itibaren aynı üniversitede Sosyoloji dersleri verdi. 1968 yılında Polonya Komünist Partisi'nden ayrıldı. Aynı yıl, politik nedenlerden dolayı sosyoloji profesörlük unvanını kaybetti. İsrail'e göç etmek zorunda kaldı. 1971 yılında Bauman, Büyük Britanya'nın çağrısı üzerine, Leeds Üniversitesi'nde yeniden sosyoloji kürsüsüne sahip oldu. 1990'lara kadar orada çalışmalarını sürdürdü.
Zygmunt Bauman, 1980'li yıllardan itibaren, Modernizm ile Totaliterizm arasındaki bağlantılar üzerine hem kuramsal hem de sosyolojik incelemeleriyle öne çıktı. Özellikle Almanya'daki nasyonal sosyalizm üzerinden Holokost hakkındaki çözümlemeleri bu bağlamda önemli bir etki yaptı. Böylelikle, Modernizme içkin kavram ve kategorilerin Totaliterlikle doğrudan ya da dolaylı ilişkileri derinlikli olarak ve disiplinlerarası bir yöntemle ortaya konulmuş olundu.
Bauman, aynı zamanda postmodernizm hakkındaki çalışmalarıyla da önemli bir yer tutmaktadır. Siyasal, etik ya da genel olarak kuramsal düzlemde postmodernizmin değerlendirilmesini yapmış ve açık anlaşılır fakat derinlikli de olan metinleriyle postmodernizmin ne olup olmadığını, ne tür olanaklar sağladığını göstermeye ve netleştirmeye çalışmıştır. Bunlarla birlikte, tüketim toplumunda tüketici olmanın ne demek olduğu ve bunun özel bir anlamı olup olmadığı sorusuna cevap vermeye çalışmaktadır.[1]
1989 yılında Amalfi Ödülünü ve 1998 yılında Theodor Adorno Ödülünü almıştır.